Arka plan

Sağlık çalışanları, hastalıkları bulaştırabilen biyolojik sıvılara maruz kalabilirler. Hepatit B virüsü (HBV), Hepatit C virüsü (HCV), Ebola Virüsü ve İnsan İmmün Yetmezlik Virüsü (HIV) gibi çeşitli mikroorganizmaların neden olduğu bu hastalıklar yaşam ve sağlık için önemli riskler oluşturabilir. Sağlık çalışanları, hem hastaları hem de kendilerini mikroorganizmaların kan ve vücut sıvıları yoluyla transferinden korumak için koruyucu giysiler (örn. cerrahi önlükler, izolasyon önlükleri ve tulumlar) giyerler. Birçok son kullanıcı arasında yaygın bir yanlış anlaşılma, herhangi bir sıvı-dirençli giysi giydiklerinde kandan, vücut sıvılarından ve diğer potansiyel olarak bulaşıcı malzemelerden korunmalarıdır. Bu belge, sağlık hizmetlerinde kullanılan sıvıya dayanıklı ve geçirimsiz önlük ve tulumlar için ulusal ve uluslararası standartlar, test yöntemleri ve spesifikasyonlar hakkında bilimsel kanıtlara ve bilgilere genel bir bakış sunmaktadır. Bu belge, koruyucu giysiyi öncelikle bariyer özellikleri temelinde seçmeye odaklanmaktadır; giysilerin tasarım, bütünlük, dayanıklılık, konfor ve işlevsellik ile ilgili tüm yönlerini ele almaz.

Çalışanların Kanla Bulaşan Patojenlere Maruz Kalmasını Sınıflandırma

Her tür kişisel koruyucu ekipmanda (PPE) olduğu gibi, önlük ve tulumların doğru seçimi ve kullanımının anahtarı, tehlikeleri ve maruz kalma riskini anlamaktır. Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC) üç ana bulaşma yolunu kategorize etmiştir: (i) temas (doğrudan ve dolaylı), (ii) solunum damlacıkları ve (iii) havadaki damlacık çekirdekleri [Siegel 2007]. Temas bulaşması genellikle en yaygın olanıdır ve mikroorganizmalar doğrudan bir kişiden diğerine geçtiğinde doğrudan temas meydana gelir. Hava yoluyla bulaşma, havadaki damlacık çekirdeklerinin veya bulaşıcı ajanlar içeren solunabilir boyut aralığında küçük parçacıkların yayılmasıyla gerçekleşir. Damlacık bulaşması, öksürme, hapşırma veya konuşma yoluyla oluşan solunum damlacıklarını ifade eder. Uygun koruyucu giysi kullanılarak, temas ve damlacık maruziyetini ortadan kaldırmak veya azaltmak ve dolayısıyla mikroorganizmaların hastalar ve sağlık çalışanları arasında transferini önlemek için bir bariyer oluşturmak mümkündür. Bu belge, mikroorganizmaların bulaşması kan veya vücut sıvıları ile doğrudan temas yoluyla olduğunda koruyucu giysi standardı test yöntemleri ve sınıflandırma standartları hakkında bilgi sağlar. Kırık cilt veya göz, burun veya ağız gibi bölgelerde bulunan mukoza zarları yoluyla doğrudan temas gerçekleşebilir. Kana ek olarak, diğer vücut sıvıları idrar, tükürük, ter, dışkı, kusmuk, anne sütü ve meni içerebilir (ancak bunlarla sınırlı değildir).

İşverenler, kan ve vücut sıvılarına potansiyel maruziyetleri belirlemek için önce kapsamlı bir risk değerlendirmesi yapmalıdır. Maruz kalma riski bazen hastalığın evresine ve semptomların ciddiyetine bağlıdır. Örneğin, Ebola virüsü hastalığı için şiddetli semptomlar, yüksek düzeyde virüs üretimi ile güçlü bir şekilde ilişkilidir. Ayrıca, hasta ile yakın temas ve invaziv tıbbi bakım, bulaşma fırsatlarını artırabilir. Bu, Ebola virüsü hastalığı durumunda olduğu gibi risk değerlendirmesi sırasında dikkate alınmalıdır, çünkü Ebola hastaları büyük hacimlerde (günde 8 litre/gün) vücut sıvısı (kusma, ishal) salabilir [Kreuels 2014]. Risklerin tam bir değerlendirmesi bu belgenin kapsamı dışındadır, ancak kaynaklar mevcuttur. Örneğin, Tıbbi Enstrümantasyonun Geliştirilmesi Derneği (AAMI), sağlık tesislerinde koruyucu giysi seçimi ve kullanımı hakkında bir kılavuz belge yayınladı, Teknik Bilgi Raporu (TIR) 11 [AAMI 2005]. Sağlık tesislerinde maruz kalma riskini değerlendirmek için önemli olan faktörlerden bazıları kaynak, bulaşma modları, baskılar ve temas türleri ile görevlerin süresi ve türüdür.

 

Koruyucu Kıyafet Seçimi

Güncel Sağlık Koruyucu Kıyafet Standartları ve Teknik Özellikleri

Sağlık çalışanları için piyasada sıvıya dayanıklı ve geçirimsiz çeşitli koruyucu giysi seçenekleri mevcuttur. Bunlar arasında izolasyon önlükleri, cerrahi önlükler ve tulumlar bulunur. En uygun koruyucu giysiyi seçerken, işverenler potansiyel sınırlamalar da dahil olmak üzere önerilen koruyucu giysilerle ilgili mevcut tüm bilgileri göz önünde bulundurmalıdır. İşverenler, tesislerinin mevcudiyeti ve pratikliği konusunda gerektiğinde koruyucu giysi üreticilerine danışmalıdır. Bu süreçte önemli bir adım, ilgili standartları ve test yöntemlerini anlamaktır. Bu belgenin gövdesinde her bir standart hakkında tanımlayıcı bilgiler verilmektedir.

Referanslar, Ek Okuma ve Ek

Kimler Çevrimiçi

20 ziyaretçi ve 0 üye çevrimiçi